İlk şiirin 2016’da Varlık’ta yayımlandı. Daha sonra röportaj, inceleme gibi işlerinle yine varlığını orada sürdürdün. 2017 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nde ‘dikkate değer’ görüldün. 2018’deyse Odalar ve Şehir ile Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü alarak çıkageldin. Biraz bu süreç üzerinde konuşalım mı?
Röportaja başlamadan, sana teşekkür etmek istiyorum. Bazı soruları cevaplamak benim için zordu fakat kendimle dayanışarak altından kalkmaya çalıştım. Bundan da keyif aldım.
Soruya gelince, ilk şiirim Varlık’ta yayımlanmıştı, evet. Yine bazı başka dergilerde de şiir, yazı ve röportajlarla var olmaya çaba sarf ettim. Malum, artık sadece şiir yazmak yetmiyor. Röportaj ve inceleme/eleştiri vb. alanlar da edebi üretimle meşgul herkesin koşturması gereken alanlar. Belli bir seviye dâhilinde bahsediyorum bundan tabii keza bazen bazı mecralarda bozuntudan ibaret olmayan yazılar, röportajlar da okuyabiliyoruz. Üzülüyoruz sonra.
Ve yine evet. Varlık dergisinin benim için kıymeti büyük. Çünkü bir şekilde şiir meşguliyetim yankısını orada buldu hep. Bu yüzden Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nde de şansımı denemek istemiştim. Neyse ki olumlu nihayetlendi benim için. Arkadaş Z. Özger ödülüyse pek çok şeyin ötesinde bir anlam taşıyor elbette şu an. Ödüle hazırlanışımdan kitabın basılma anına kadar her duyguyu yoğunca yaşadım. Ama bir yorulma hissi bile yaşatmadı bu süreç. Üretgenleştiren, ittirici, güç verici bir süreçti. Bu yüzden, adaletli olduğunu iyice sorgulamak koşuluyla, şiirle meşgul her genç insanın en azından dosya oluşturma sürecini deneyimlemesi için ödüllere katılmayı düşünmesi gerek sanıyorum. Dosyanın yeniden düzenlenmesi süreci dahi, bitti sanılan kitabı bambaşka vaziyetlere sokabiliyormuş çünkü. Bu sırada kendi yazımını, yazım sürecini de sorguluyorsun, kendini eleştiriyorsun. Ben böyle deneyimledim.