İznik çinisi, Antep dokuması, Hat sanatı ve Türkiye’nin farklı bölgelerinden geleneksel el sanatlarını yeterince biliyor ve bunlara sahip çıkıyor muyuz? Hint kumaşına gösterdiğimiz ilgiyi, yazmaya, Antep işi ipek dokumaya göseriyor muyuz? All Arts, geleneksel sanatları bir araya getirerek, unutulmaya başlanan bu değerleri var etmek için önemli bir adım.
Bu yıl ilki düzenlenen All Arts, hat sanatından antikaya, modernden el işi çalışmalarına yüzlerce eseri bir araya getiriyor. Modern başlığı altında, Burhan Doğançay ve Ömer Uluç gibi sanatçıların eserlerinin antika ve el sanatları seçkileriyle bir arada sunulması her ne kadar biraz düşündürücü olsa da, çini ve el sanatları bölümünde hat, dokuma, cam sanatlarının ustalarıyla tanışmak, deneyimlerini ve üretim biçimlerini dinlemek heyecan verici.
Fuara katılan birçok hat ustasından biri olan Ferhat Kurlu’dan dinliyorum bu sanatın inceliklerini. Ferhat Bey, çoğu hat ve el sanatları ustasının aksine, Hat sanatına bir aile geleneği olarak değil, gençlik yıllarında merak salmış. ‘’Türkiye hat sanatının başkentidir’’ diyor Ferhat Bey. Nijerya’dan, Malezya’dan, Yemen’den Endonezya’dan öğrenciler gelip Türkiye’den, ‘icazet’ adı verilen Hat’ta yeterlilik belgesi alıyorlar. Her ne kadar bu sanatı icra etmeye başlamış olsalar da, diyor, Ferhat Kurlu, Türkiye’deki ustalardan eğitim almayı gerekli görüyorlar ve buraya gelerek sıfırdan başlıyorlar her şeye. Çalıştığı masanın üzerindeki diplomaları gösteriyor. İcazete hak kazanan kişi, kendi el yazısıyla hat tekniğinde yazıyor belgesini. Eğitim verenler ise altına bu belgeyi onayladıklarına dair metni, yine kendi el yazılarıyla yazıyor. Ferhat Bey’den ders alan bir öğrenci, Nijerya’ya dönüp çalıştığı üniversitede bir bölüm açacakmış. Bunun için yeterli bilgisi olup olmadığını soruyorum. Ferhat Bey, Nijerya’da hat bilen kimse olmadığı için ondan eğitim alan kişinin bölümün başına geçeceğini söylüyor.
Fuara davet edilen sanatkarlardan biri de Muhittin Erdemir. Antep’ten katılan Erdemir, 16. yüzyılda Anadaolu Selçuklu ve daha sonra Osmanlı’da kullanılan Kutnu adındaki ipekli bir dokuma çeşidinden yaptığı kravat ve şalları sergiliyor. Renk ve çizgilerine göre özel isimler alan bu kumaşın diğer dokumalardan farkı, tek bir bölge yerine Anadolu’da tüm bölgelere yayılmış. Eskiden saray erkanının da giysilerinde kullanılan bu kumaş kök boya ile renklendiriliyor. Ailecek bu işi yaptıklarını belirten ve Erdemir, Kutnu dokumanın son temsilcilerinden.
Fuarda ayrıca keçe, el yazması gibi elle işlenen kumaşlardan yapılan ürünlerin yanı sıra, cam ürünlerin yapılışını izleyeceğiniz Cam Ocağı atölyesi de oldukça ilgi gören stantlar arasında.
260 sanatçı, 880 eser bir arada
12 kategoriden Klasik Türk Sanatları icra eden 92 sanatçıya ücretsiz katılım imkanı sunuyor. Hilal Kazan’ın da aralarında bulunduğu Uluslararası Kadın Hattatlar, Hasan Çelebi, Savaş Çevik, Efdaluddin Kılıç ve Ferhat Kurlu Hat alanında; İnci Ayan Birol, Semih İrteş, Mamure Öz, Nilüfer Kurfeyz, Selim Sağlam Tezhip alanında; Günseli Kato, Nilgün Gencer, Özcan Özcan ve Taner Alakuş minyatür sanatında eserleri görülebilecek usta ve sanatçılar arasında yer alıyor. All Arts Istanbul sanat fuarının ikinci bölümde Antika; Resim, çini, efemera (gündelik hayata ait biriktirilmiş ufak tefek), kuyum, halı, nümizmatik (sikke ve madeni paralar) örneklerinin görülebileceği antika ve müzayede evleri yer alıyor. Tantekin Antika, VIP Antik, Enderun Antik, Hakan Moğultay, Çukurcuma Müzayede Evi katılımları arasında yer alıyor. Üçüncü bölümde ise aralarında Maria Kılıçlıoğlu, Fahrennisa Zeid, Fikret Mualla, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Nejad Melih Devrim, Süleyman Saim Tekcan ve Alev Ermiş Mavitan gibi çok önemli sanatçıların eserlerinin de bulunduğu Modern Sanat örneklerinin sergileneceği galeriler bulunuyor. Fuar 140 katılımcı ile beraber toplam 260 sanatçı ve 880 sanat eserini bir arada sunuyor.
www.allartistanbul.com