Base İstanbul’dan Heyecanla Beklediğimiz 9 Sanatçı Adayı

Bu yıl 20 şehir, 30 üniversite ve 107 yeni mezun sanatçı adayı Base kapsamında bir araya gelirken Base Talks programı yine dikkatleri üzerine çekecek. Derya Yücel küratörlüğünde gerçekleşecek olan BASE 2019’da resim, seramik, video, heykel, yerleştirme, fotoğraf, cam ve grafik tasarım gibi pek çok farklı sanat dalından yapıtlar sergilenecek. 

Yelda Kaya ​

Base’e Ankara, Çankırı Karatekin Üniversitesi, Resim Bölümü’nden katılan Yelda Kaya çalışmalarında güzel ve çirkin kavramı etrafında yoğunlaşıyor. “Güzellik ve çirkinlik sadece estetiksel anlamda mı belirlenir?” sorusunun cevabını arayan Kaya, ideal güzelliği sorguluyor. Alışılmış güzellik algısına farklı bir bakış açısı getiren Kaya, klasik kalıplaşmış güzellik algılarını yıkarak her türden insanı toplumdan dışlamadan, yargılamadan estetik algıyı şekillendiren bir unsur olarak değerlendirmeyi amaçlıyor. Kaya Base’e tuval üzerine yağlı boya How am I? / Nasılım? adlı eseriyle katılıyor.

Mustafa Mutlu

Base’e Konya’dan katılan ve Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde Görsel Sanatlar Eğitimi alan Mustafa Mutlu, “kaos ve düzen bir arada olabilir mi?” sorusuna yanıt arıyor. Savaş sonrası mekânları eserlerine taşıyan Mutlu, tozpembe bir gökyüzü içinde, savaş sonrası yıpranmış, aşınmış ve deformasyona uğramış mekânlarda ayakta kalabilmiş insan figürlerine yer veriyor. Aşka Reddiye ve Aşındırma Denemeleri adlı iki tuval üzerine yağlı boya eseriyle Base’e katılan Mutlu; Gılgamış'tan Jean Paul Sartre'a, Albert Camus'den Jean Baudrillard'a geniş çerçevede bir isyan ve var oluş sorgusunun karşılığını sanatta bulmayı amaçlıyor.

Didem Tibukoğlu

Base’e Artvin’den katılan Didem Tibukoğlu eğitimini Gazi Üniversitesi, Resim Bölümü’nde tamamladı. Eserlerinde nükleer patlamalara yer veren sanatçı bu konuya farklı bir açıdan yaklaşıyor. Radyasyonun etkisine dikkat çeken Tibukoğlu, yaşanan kaybı ve zararı kendi perspektifinden etkileyici bir biçimde yansıtıyor. Tibukoğlu Base’e Radyasyon I, Radyasyon II ve Radyasyon VI adlı eserleriyle katılıyor.

Muaz Özden

Base’e Kayseri’den katılan Muaz Özden, Sakarya Üniversitesi, Resim Bölümü’nden mezun. Yapıtlarında otobiyografik bir hikâye üzerinden imgeler dünyası kuran Özden, Unending Waiting adlı eseriyle Base’e katılıyor. 21 Mayıs 1864’te yapılan Kafkas Soykırımı ve Osmanlı’ya yapılan sürgünü temel alan çalışmaları Özden’in köklerini arama arayışının travmatik bir uzantısı olarak karşımıza çıkıyor. Özden çalışmalarında diaspora ilişkileri, yerinden edilme, bellek,  ölüm temaları üzerine yoğunlaşıyor.

Nesligül Cebesoy

Base’e İzmir’den Dokuz Eylül Üniversitesi, Resim Bölümü’nden katılan Nesligül Cebesoy, otoportre serisiyle seçkiye dahil oluyor. Kitle toplumunun tekdüze insan yaratma baskısı ve kişisel kimliğin var olabileceği fikri arasında sıkışan bireyin portresini ele alan Cebesoy, “dahil” ve “birey” olmaya odaklanıyor. Cebesoy mukavva üzerine yağlı boya Belirsiz Portreler Serisi ile Base’de karşımıza çıkıyor.

Sinem Ertam ​

Base’e İstanbul’dan katılan Marmara Üniversitesi, Resim Bölümü mezunu Sinem Ertam, toplu taşıma bekleyen insanlar üzerinden öznel zaman algısına odaklanıyor. Ertam’ın Base’ katıldığı kağıt üzerine akrilik İsimsiz adlı eser, beklemekte olan kişinin zihninin gitmek istediği yer ve beklediği araç arasındaki zaman diliminde takılı kalmasına dikkat çekiyor. Bulunduğu zamanı fark edemeyen insanın zaman algısının gelecekte varacağı mekânın zaman diliminde olmasından dolayı şimdiki zaman algısının daha az devrede olmasının üzerine yoğunlaşıyor.

Ebru Bulut ​

Base’e İstanbul’dan katılan Ebru Bulut, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik-Cam Tasarım Bölümü mezunu. Beni Kategorize Etme adlı seramik 25 parçalık çalışmasıyla Base’e dahil olan Bulut çalışmasından şu sözlerle bahsediyor: “En derininde hissettiğinim ben aslında. Olduğu gibi ama olmayan. Tek satır yer alamadım sayfalarımda. İsimliklerde yazan mevkiler önemsizdir lügatımda. Üzerine geçirdiğin önlük ya da yeryüzünde kapladığın hacim. Sen, sen olsaydın eğer özün benimsenirdi evrende. Kendini kabul ettirmekten geçiyordu kabul ettirmeye çalıştıkların.”

Beyza Durhan

Base’e Ankara’dan Hacettepe Üniversitesi, Resim Bölümü’nden katılan Beyza Durhan, çalışmasında aynada kendini gören insanın karşılaşma anına yoğunlaşıyor. Bu yabancılık ama aynı zamanda aitlik hissine dikkat çeken Durhan, bu durumu arıcı ve arı arasındaki ince tele benzetiyor. Base’e Gösterinin İçinde adlı tuval üzerine karışık teknik çalışmasıyla katılan Durhan aradaki telin doğadan korunma güdüsü olduğunu belirtiyor. 

Buket Arık ​

Base’e Ankara’dan katılan Buket Arık Hacettepe Üniversitesi, Grafik Tasarım Bölümü mezunu. Akış adlı kağıt üzerine mürekkep + artırılmış gerçeklik çalışmasıyla Base’e dahil olan Arık, çalışmalarında müziğin görsel kimliğiyle ilgileniyor. Dinlediği indie müziklerden ilhamla oluşturduğu illüstrasyonları ve bunun augmented reality hâlini izleyiciyle buluşturuyor.