iPhoneography

Tarihteki ilk karenin kayıt edildiği andan bugüne fotoğraf alanı milyonlarca değişime tanıklık etti. Tekerlekli aksamlarla yerinden hareket ettirilebilen kameralarla çıkılan uzun yolda teknolojik gelişmeler, diğer alanlara oranla fotoğrafçılığa daha fazla katkı sağladı.
Teknolojinin gelişim süreci içerisinde fotoğrafçıların malzemeler konusundaki tercihleri çok farklı oldu. Fotoğrafçıların tarzları ve seçimleri teknolojinin gelişim yönünü etkilerken teknoloji de kimi zaman fotoğrafın yönünü değiştirdi.

Örneğin 1990'larda özel merceği ile sıra dışı dokular ortaya çıkaran Lomo Kompakt Automat, fotoğrafçıların ilgisini çekmiş ve ortaya fotoğrafçıyı özgür bırakan Lomografi hareketinin altın kuralları ortaya çıkmıştır. Bu akımın  altın kurallarından 10.'sunu herkes hatırlar: ‘Kuralları önemsemeyin!’

Şimdilerde cebimizde taşıdığımız akıllı telefonlar, zaman ve mekân sınırı gözetmeksizin minik kareler kaydetmemize olanak tanıyor.
11 Haziran 1997 tarihinde bilgisayar programcısı Philippe Kahn tarafından cep telefonuna entegre edilen kamerayla çekilen fotoğraftan sonra, fotoğraf makinasını cep telefonu ile birleştiren SCP-5300 modeli ile Sanyo oldu.

Birçok cep telefonu üreticisi zaman içerisinde kameraları güçlendirdi. 2007 yılında Steve Jobs tarafından dünyaya tanıtımı yapılan Apple iPhone ise dijital ve analog makina arasında sosyal platformu destekleyen yönü ile fotoğrafa yeni bir bakış açısı kazandırdı.

Bununla beraber gelişen çeşitli telefon uygulamaları da fotoğrafları işlemeyi, onları estetik görüntüler haline getirmeyi bir keyif haline getirerek, insanları kendisine bağladı. An'lık görüntülere her geçen gün yenileri ekleniyor.

Fotoğraf çekme donanımı oldukça başarılı olduğundan ve fotoğraf işlemek için kullanılan uygulamaların birçoğu ilk olarak iPhone için yazıldığından akımın adı "iPhoneography" oldu. ABD'de popülerleşip önce Avrupa'ya ve ardından Türkiye'ye ulaşan bu akım, fotoğrafa meraklı milyonlarca iPhone kullanıcısını bir araya getirdi.

Akıllı telefonlar için geliştirilen fotoğraf işleme ve paylaşım uygulamalarından  bir tanesi "Instagram" ise bu fotoğraf hareketinin popüler ortamda gelişmesine, yayılmasına büyük olanak sağladı. Dünya kentlerinde ardı ardına açılan sergiler de iPhoneography'nin fotoğraf alanındaki konumunu güçlendirdi.

Neden iPhoneograph?

Net rakamı bilemesek de Türkiye'deki iPhone kullanıcılarının sayısı ciddi boyuta ulaştı. Üzücü olan şey, birçoğunun 24 saat yanından ayırmadığı iPhone'unu sadece telefon görüşmesi yaparken hatırlaması. Ücretsiz ya da düşük rakamlar karşılığında yüklenebilen uygulamalar ile kullanıcılarına bambaşka bir dünyanın kapılarını aralayan iPhone'un satırlarca anlatılabilecek yeteneklerinden biri fotoğraf çekebilmek ve bu fotoğrafları işleyebilmek.

Çağdaş fotoğrafçılar “dijital manipülasyon” için günlerini bilgisayar başında harcarken, iPhone ve diğer mobil cihaz uygulamaları bu işlemi, birkaç parmak teması ile gerçekleştirmemize olanak tanıyor. Devasa lens setleri, filtreler, tripodlar ve pozometreler... Kendinizi korunaklı bir yere gizlemedikçe, bu ekipmanları kullanarak gündelik yaşantıyı tüm doğallığını yansıtacak biçimde görüntüleyebilir misiniz? Yanıt: Hayır.
O yüzdendir ki birçok haber muhabiri ve sokak fotoğrafçısı son zamanlarda ağırlıklı olarak mobil fotoğrafçılığa daha sıcak bakmaya başladı.

Özetle iPhoneography, uçuk ekipman masrafını ve taşıma zahmetini

ortadan kaldırıyor. Dikkat çekmiyor ve doğal olanı yakalıyor. “Keşke fotoğraf makinem yanımda olsaydı” cümlesini unutturuyor. Paylaşımı sevenlere, fotoğraflarını sergileyebilmeleri için uçsuz bucaksız bir alan sunuyor.

Türkiye'de bulmak zor olsa da iPhone'un kamerasını birkaç adım öteye taşıyan mini lenslerin çeşitliliği panoramikten, balık gözüne dek uzanıyor. Özel lenslerle uygulanabilen “tilt-shift” efekti artık uygulamalar sayesinde parmaklarınızın ucunda.
iPhoneography bu gelişim sürecinde, kendi alt alanlarını oluşturmaya başladı. Sokak stillerinin peşine düşen moda fotoğrafçıları, doğallığı yakalayabilmek için yüzlerini iPhoneograpy'e döndü. Spor fotoğrafçıları, iPhone'ları ile sınırları zorluyor. Portre tutkunlarının zaman ve mekân sınırlılıkları ortadan kalktı. Doğal yaşam fotoğrafçıları artık yaban hayvanlarına iPhone'ları ile yaklaşıyor.

Anlatmak istediğiniz bir şeyler varsa; cebinizdeki telefon “Alo”dan fazlasını dile getirebilmenize olanak tanıyor. Yapmanız gereken şey, cebinizdeki yeni dünyaya sadece dokunmak.